Dr.Bülent Gürhan Kahraman kimdir ?

1978 yılında Gaziantep’te doğdum. Ortaöğretimimi Gaziantep Anadolu Lisesi’nde 1995 yılında tamamladı. Aynı yıl Hacettepe üniversitesi Tıp Fakültesini kazanarak, 2002 yılında mezun oldu. Ankara Etlik SSK Kadın Hastalıkları, Doğum Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 2007 yılında ihtisasımı tamamladı. Bir yıl aynı hastanede uzman doktor olarak görev yaptı.

 Genel hatları ile klinik uygulamalarınızı anlatabilir misiniz ?

Riskli gebelik takipleri ayrıntılı bir ultrason taramasıyla takip edilmekte ve anne, bebek açısından risk faktörleri kontrol altına alınmaktadır. Tekrarlayan gebelik kayıplarının önlenmesi için geliştirilen tedaviler, Kronik hastalığı bulunan maternal yaşın yüksek olduğu  tekrarlayan gebelik kayıplarının bulunduğu rahim ağzı yetmezliği ve uterin anomaliliklerinin yer aldığı, genetik ailesel rahatsızlıkları olan hastaların tedavisinde oldukça olumlu sonuçlar elde etmekteyiz.Kadın Doğum Hastalıkları alanında Onkoloji hariç tüm tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Fazla doğum sonrasında ortaya çıkan  Sakrokolpopeksi (Organ Sarkması)  dahil olmak üzere tüm organ Prolapsus Cerrahileri  ayrıca İnfertilite(Kısırlık),Ovülasyon İndüksiyonu, Aşılama , Serkülaj (Rahim ağzı dikişi), Cinsel birleşmede ağrı tedavisi, Vajinal rekonstrüksiyon ve Estetik Cerrahi, Amniyo Sentez ve Korion Villus Örneklemesi (bebeklerin sağlıklı olup olmadığının tespiti) sadece belli merkezlerde uygulanan bu yöntemler tarafımdan yapılmaktadır.Özellikle İdrar kaçırma (İnkontinans)alanında 5 yılda yaklaşık 700-750 hastada başarılı sonuçlar elde ettik. Komplikasyon oran değerlendirmesi yaptığımızda bu seviyenin normal olduğunu belirledik.

Güncel bir konu olan lazer uygulamaları ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Lazer uygulamaları son yıllarda jinekolojide sıklıkla uygulanmaya başladı. Klinik uygulamamda özellikle operasyona gerek kalmadan vajinal daraltma ve estetik bunların yanında idrar kaçırma probleminde etkin bir şekilde uygulamaktayım.

“Laparoskopik Cerrahi” cerrahlar tarafından tercih ediliyor

Jinekolojik ameliyatlar genel düşüncenin aksine geniş perspektifte değerlendirildiğinde birçok ameliyatımız mevcuttur. Özelikle günümüzde doğum haricinde birçok Kadın Hastalığı ile ilgili problemler yaşanmaktadır. Bu sorunlar cerrahi çözümlerde genel uygulama yöntemi Açık cerrahi yöntemiyle uygulanabildiği gibi, bu konuda tecrübeli cerrahlar tarafından tercih edilmeye başlanan diğer yöntem ise kapalı (laparoskopik cerrahi)  ameliyatlardır.

“Hasta açısından avantajlı bir yöntem”

Laparoskopi operasyonlar belli merkezlerde tecrübeli bir ekip ve uygun donanımı olan merkezlerde tecrübeli cerrahlar tarafından yapılması gerekmektedir. Açık ameliyata göre oldukça avantajlı bir yöntemdir. Postop yani hastanın nekahat döneminin kısa olması, normal yaşantısına kısa sürede dönebilmesi, ameliyat ağrılarının oldukça az olması, dikiş izi bulunmaması  hasta açısından oldukça ciddi avantajlardır. Özellikle bir cerrahi olması nedeniyle ,ekipman , profesyonel bir ekip ve tecrübe bu konuda çok önemlidir. Laparoskobi titiz bir işlem olması nedeniyle, cerrahi komplikasyon ihtimali, doğru ekip ve donanımın bulunamaması nedeniyle bir çok Kadın Doğum Uzmanı tarafından çekinilen bir yöntem olmaktadır.

“Olumlu sonuç veren bir yöntem”

Histerektomi, Rahim Şekil Bozuklukları, Miyomlar, İnfertilite (Kısırlık) gibi rahatsızlıkların giderilmesinde kapalı ameliyat oldukça başarılı bir yöntemdir, birçok hastamız İnfertilite ve Endometriozis Cerrahisi ile 1 yıl sonra çocuk sahibi olabilmektedir.Asistanlığım ve uzmanlığım sürecinde Laparoskopi her zaman ilgi alanıma girmiştir. Bu nedenle tüm ameliyatlarımı Loporoskopik yöntemle yapmaktayım. Bu konuda vizyonumu ve tecrübemi geliştirmek adına birçok kursa katıldım. Bunların en önemlisi ise İngiltere’de almış olduğum  Royal College Laparaskopi Sertifikasıdır. Jinekolojik ameliyatların hepsini laparoskopik yöntemle gerçekleştirmekteyim. Özellikle İnfertilite (Kısırlık) tümör vakalarında, Over kisti, Myomektomi Histerektomi ve dış gebelik gibi birçok kadın doğum hastalıklarında laparoskopi oldukça olumlu sonuç veren bir yöntem olduğu için uygulamaktayım.

Laparoskopik Histerektomi alanında Gaziantep’te oldukça tercih edilen bir hekimsiniz bu konu hakkında bilgi verir misiniz?

Kapalı ameliyatla laparaskopik olarak yaklaşık 1000’e yakın cerrahi 120 laparaskopik Histerektomi(Kapalı Rahim Alma Cerrahisi) komplikasyonsuz biçimde gerçekleştirildi. Açık ameliyatla 1 saat süren rahim alma işlemi, Kapalı Histerektomi  yöntemiyle 50 dakikaya indirgenmekte, hastalar açık ameliyatla kendilerini 1 ayda toparlarken kapalı operasyonla hastanede 24 saati doldurmadan taburcu edilmektedir. Hastanın  normal hayatına 2 gün sonra dönebilmesi iş gücü kaybını azalttığı gibi iyileşme erken erken olduğu için hastaların sevdikleriyle vakit geçirme süresi de artmış olmaktadır. Hatta ameliyatta dikiş izinin olmaması hastalar tarafından ciddi bir merak konusu olmaktadır.

Bu aralar sıklıkla konuşulan sezaryen oranları, vajinal Doğum ile sezaryen Doğum ile ilgili düşüncelerinizi alabilir miyiz?

Gebelik ve Doğum doğal bir süreçtir. Doğallığın dışına çıkılmadığı sürece sonuçlar herkesi mutlu edecektir. Bu konuda gebelerimizin 9 aylık sürecinde doğru bir şekilde hazırlanmaları çok büyük önem taşımaktadır. Doğum anı bir kadının yaşadığı en özel anlardan birisidir. Psikolojik açıdan, fiziksel açıdan gebenin doğru hazırlanması bu özel anın mutlu bir şekilde sonuçlanması için çok önemlidir. Doktorun hastasına nelerle karşılaşacağını doğru bir şekilde anlatması güvenini kazanması çok önemlidir. Çünkü doğal Doğum bir ekip işidir. Sıklıkla yaptığım bir benzetmedir ; doğal Doğumda doktor ve gebe bir takımdır. Hastalarımız için Doğum esnasında olabilecek en güvenli ve rahat ortamın hazırlanması ve hastanın da 9 ay boyunca önerdiğimiz ve uyguladığımız hazırlık aşamalarını doğru bir şekilde uygulaması başarıyı ve mutlu bir doğumu getirir. Ama unutulmamalıdır ki gerekli olduğunda sezaryen hayat kurtarıcı bir müdahaledir.