Abdulkadir Konukoğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen törene, okulda eğitim gören öğrenciler sınıflarında, evlerinde online eğitim gören öğrenciler ise uzaktan erişimle katıldı. 

 

Sosyal Bilgiler Bölüm Başkanı Mustafa Demir, konuşmasında, bir Anzak Generalin sözlerine değinerek, “General, ‘savaşı kaybettik belki ama Çanakkale’de Türklerle savaşmak, bizim için üç şeye yaradı; birincisi vatanın nasıl savunulacağını öğrendik. İkincisi sayenizde sömürgeden kurtulup bağımsızlığımızı kazandık, özgür olduk. Üçüncüsü ise bu savaş sayesinde kahraman Türklerle, asil, savaşçı bir milletle tanıştık diyor” dedi.

 

“Bu güzel sözleri biz söylemedik, Çanakkale’de savaştığımız bir milletin generali söylüyor” diyen Demir, şöyle devam etti:

 

“Haklarını asla ödemeyeceğimiz kahramanlarımız için başkalarının söyledikleri gibi bugün bizler de ne söylesek azdır, yeterli olmaz. Onların mübarek kanlarını kalemlerine mürekkep eden şair ve yazarlar, ağıtlarla, destanlarla o kahramanların, belki de bugün yattığı toprağı, bir mezarı dahi olmayan yiğitlerin anılarını, hatıralarını ve kahramanlıklarını diri tutmaya çalıştılar.” 

 

Demir; Çanakkale Zaferinin tarihimizin gidişatını değiştiren çok önemli bir zafer olduğunu kaydettiği konuşmasını, Teğmen İdris Sabih’in, Çanakkale Savaşları sırasında Anafartalar’da şehit düşen kardeşi Asteğmen Ahmet Tevfik için yazdığı “Kardeşime” isimli şiiri okuyarak tamamladı. 

 

Çanakkale Oratoryosunun sahnelendiği tören; SANKO Okulları öğrencilerinden Mehmet Tahir Ilgaz’ın seslendirdiği “Ah Bir Ataş Ver” şarkısının ardından, SANKO Okulları öğrencilerinden Sayhan Balaban’ın piyano, Mukaddes Miray Mavi ve Ali Cem Serindağ’ın flüt, Erencem Özbey’in kemanla eşlik ettiği Muammer Sun’un “Bozkırın Sesi” adlı eserinin seslendirilmesi ile sona erdi.

 

Şiir bilgi için eklenmiştir. 

 

İDRİS SABİH’İN KARDEŞİME ŞİİRİ

 

O kadar yandı mı bağrın, ey çocuk!
Ecelin sunduğu şarabı içtin.
Sırayı saygıyı unuttun çabuk,
Sebep ne, ağandan ileri geçtin?

O kadar yandı mı bağrın, ey çocuk,
Ecelin sunduğu şarabı içtin.
Sırayı saygıyı unuttun çabuk,
Sebep ne, ağandan ileri geçtin?

Yirmi üç baharı kavuran ateş
Güllerin kalbini dağlasa çok mu?
Bir damla şebneme susadı güneş,
Sümbüller sararsa hakları yok mu?

Yurduna son damla kanını verdin,
Ah cömert kardeşim, sana pek yazık!
El fitre verdi, sen canını verdin,
Ne acı bir şeker bayramı yaptık.

 

Yad eller dağıttı halka gülsuyu,
Yok sana göz yaşı dökecek anan!
Kardeşim, üzülme, müsterih uyu,
Ne mutlu, gülüyor zavallı vatan!

Bir çile ipekten yumuşak sînen,
Serhaddi tuttu, sarp balkanlar gibi
Kaşından daha çok bıyığın yokken,
Döğüştün yeleli aslanlar gibi!..

Ne beyaz bir mermer ne biraz yaldız;
Nerede yaptığın o altın destan?!
Sürekli alkıştan utanan adsız,
Koca şehnâmene konmamış imzan!

Ne kadar aradım senin kabrini,
Yoktur diye boynunu büktü her çiçek.
Yanıldım kardeşim, bağışla beni,
Sen, arzdan semâya naklettin gerçek!
İdris Sabih Bey