Çalışma hayatının ilk yıllarından bugüne kadar 37 yıllık iş hayatından edinmiş olduğu tecrübelerini samimiyetle bizimle paylaşan Topçuoğlu, başarının püf noktasının yaptığınız işin en iyisini yapmaktan geçtiğini vurguladı. Röportajımız sizlerle...

Vedat Bey, öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

İlk ve orta öğrenimimi Kilis’te okudum. Sonrasında üniversite eğitimimi Bursa Uludağ Üniversitesi’nde tamamladım. Gelecekte işlerimizin gelişeceğini, yurtdışı ile bağlantılar kuracağımızı düşünerek yurtdışı dil eğitimine yöneldim ve ailemin de teşvikiyle İngiltere’de bir buçuk yıl kadar yabancı dil eğitimi alarak, farklı kültürleri gözlemleme fırsatı buldum. Şimdi dil eğitimi almak için iyi ki de yurtdışına gitmişim diyorum ve gençlerin iyi seviyede en az bir ya da iki yabancı dil bilmeleri gerektiğine inanıyorum. Daha sonra Gaziantep’e gelerek iş hayatına başladım. 1980 yılında fiili olarak işe başlayana kadar çocukluk dönemimde okul ile çalışma hayatını birlikte götürdüm. Dersimiz biterdi, ödevimizi yapardık sonrasında çalışmak için işyerine gelirdik. Yaz tatillerinde sürekli çalıştığımız yerdi işyerimiz.

Uzun yıllar iş hayatının içinde bir isim olarak, çalışma hayatınızın ilk yıllarını kısaca anlatır mısınız?

Yurtdışından Gaziantep’e döndüğümde Naci Abim sünger üretiminde bana bir görev verdi ve o gün bugündür bir ayağım işletmededir. Tabi ki biz de bu zamanlara öğrenerek, tecrübe ederek geldik. Mesela bir gün çuval üretimi için hesap yaparken çuvaldaki küçük bir gramaj farkını dikkate almamışım, Naci abim o zaman hesaba baktı ve dedi ki senede şu kadar çuval üretiyoruz bir çuvalda bu kadar fark olursa bunu bir yıla vurursan ne kadar kayıp olacağını bana gösterdi. Hesabı günlük yaptığınızda rakam küçük görünüyordu ama hesabı yıla vurduğunuzda dikkat çekici bir rakam çıkıyordu. O gün bana büyük bir ders olmuştur, ondan sonra hesaplarımı uzun soluklu ve ileriye dönük olarak yaptım.

Babanız Merhum Mustafa Topcuoğlu ile yaşadığınız ve sizde iz bırakan bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?

Babamdan çok şey öğrendim, bana çok şey öğretti. Çok çalışın, işinizi iyi yapın ve borcunuza sahip çıkın derdi. Mesela, okul yıllarında iş yerine gelmemizi isterdi. Bazen ödevimi yapıp, bazen direkt iş yerine gidip çalıştığım çok oldu.

İş yaşamında karşılaştığınız zorlukları çözmede öncelikli kriteriniz nedir. Bir sanayici olarak bu zamana kadar çok zorlandığınız acaba yapabilir miyiz dediğiniz bir anınız oldu mu?

İş yaşamında hiçbir zaman ümitsizliğe düşmedik. İşteki diğer ekip arkadaşlarımızla birlikte istişarede bulunduk. Ekibin görüşlerini dikkate alıp kendi fikrinizle de sentezleyince mutlaka zorluklara çare bulunuyor. Hiçbir zaman bunun çaresi de yokmuş dediğimiz bir durum olmadı.

Gaziantep Türkiye çapında çok önemli ve kurumsal aile şirketlerine ev sahipliği yapan ve bunu çok iyi başaran bir kent. Gülsan Holding gibi dev bir aile şirketinde bu kurumsal yapıyı koruyor olmanızın en önemli sebebi nedir?

İşimizi severek yapıyoruz.  Hem ailemize hem de işimize saygı gösteriyoruz. Burada aile fertlerimiz de işinde profesyonel bir çalışan gibi düşünür. Bizim için Gülsan bahçe sınırlarının içine girdikten sonra herkes Gülsan Holding’in bir çalışanıdır. Herkesin görev ve sorumlulukları vardır ve herkes bu görev bilinci ile işini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor.

Gülsan Holding olarak Türkiye Ekonomisine önemli katkılar sunuyorsunuz. Gülsan Holding bünyesinde bulunan ve dünyanın en büyük halı markalarının arasında yer alan Kaşmir Halı’nın kuruluş sürecinden bahseder misiniz?

Kaşmir Halı 2005 yılında üretime başladı. O sırada da daha önce yapılmayan makine halılarını ihracatta ağırlıklı olmak üzere, ürün üretmek üzere çalışmaya başladı. Sadece kendi ürettiğimiz iplikle halı üretmiyoruz diğer piyasada bulunan akrilik, polyester, polipropilen türlerin tümündeki ipliklerle üretim yapıyoruz. Kaşmir Halı iplik üretimi konusunda AR-GE görevi de yapıyor bize. Yeni iplik türlerinin geliştirilmesinde ve piyasaya sunulmasında Kaşmir Halı’nın önemli katkıları oldu. İhracat ağırlıklı çalışmaya bakıyoruz. Mescid-i Aksa’ya serilen halılar Kaşmir Halı’da üretildi.

Gaziantep’in Sanayi şehri olmasında Halı Sektörü’ nün etkisi nedir sizce?

Gaziantep halının merkezidir. Bugün dünyada halı üretimi yapan Amerika,  Belçika, ve Türkiye’den de Gaziantep var. Gaziantep’in halı üretiminde dünyada çok özel bir yeri var. Gaziantep olarak 1.6 milyar dolar halı ihracatımız var. Dünyada halının merkezi Gaziantep. Her çeşit halının üretimi gerçekleştirilebiliyor. Bundan 30 yıl öncesinde çok az bir ihracat vardı. Tabi o zamanlar bu kadar teknoloji de yoktu bu kadar halıcı da yoktu. Şu anda Gaziantep’te 170 civarında halıcı var. Bu üreticilerimiz şehir şehir, ülke ülke gezip halılarımızı dünyanın her köşesine ulaştırıyorlar.

Halı sektörü son 15 yıl içinde önemli bir sıçrama yaptı. Özellikle yüksek teknolojili makine üretiminin ardından çok sayıda firma açıldı. Üretici sayısının bu kadar artması köklü markalara olumsuz bir etkisi oldu mu?

Genelde rekabet yapılırken fiyat bazlı rekabet yapılıyor. Halbuki fiyat yerine geliştirilen kaliteli ürünlerle rekabet yapılsa ülke için de firma için de getirisi daha yüksek olacaktır. Maalesef halı sektöründe aşırı bir rekabet var. Kaşmir Halı olarak da bizler kalite ile bu rekabetin dışına sıyrılmaya çalışıyoruz. Ürün geliştiriyoruz, yeni ürünler yeni desenler sunarak satış yapıyoruz.

1993 yılında sentetik halı üretimi ipliğine başlanılmasıyla birlikte halı sektöründe yüksek tempo dönemi başladı. Sonrasında hızlı bir teknolojik ilerleme de yaşandı. Gülsan olarak tek çatı altında en büyük kapasiteyi üreten polipropilen iplik firmasıyız, sadece kapasite olarak değil, ürün çeşidi ve kalite olarak da pazara yön veren şirketiz. Bu esnada, halı sektörü de zamanla gelişti. Son yıllarda hızlı bir yatırım alanı oldu. Sektörün içinde olanlar, işi bilenler, işlerini sürdürüyorlar.  İşe başlarken finansmanı, pazarın ihtiyaçlarını ve mevcut kapasiteleri göz önünde tutmak gerekiyor.

Bir sektörde farkındalık yaratmak için işe nasıl başlamak gerekiyor?

Öncelikle piyasanın ihtiyaçlarına bakılması lazım. Herkesin ürettiği benzer ürünlerle piyasaya girmemek gerekiyor. Katma değeri olan ürünler üreterek müşterinin ihtiyacını karşılamak lazım. Gülsan, Türkiye’de hep ilkleriyle öncü bir firma oldu. Sentetik çuvalda, iplik üretiminde ilkleri üreten firma olduk. Piyasa araştırmasını çok iyi yapmamız gerekiyor. Doğru kaliteyi doğru fiyata üretirsek başarılı olmamak için bir sebep yoktur. Komşumuzu kopya ederek üretim yaparsak bu bizi bir yerlere götürmez. Bir işte özgün olmak gerekiyor.

Yapılan bir yatırımda Vedat Topçuoğlu’nun olmazsa olmazları nelerdir?

Piyasayı iyi araştırmak gerekiyor. Bu malı nereye, kime hangi fiyatla satılacağının araştırılması çok önemli. Teknolojinin iyi araştırılması, fizibilite çalışmalarının ve yapılan işin öğrenilerek iyi yapılması gerekmektedir. Tüm bunlar iyi bir ekip olmadan olmuyor ve en önemlilerinden bir tanesi de finans.  Finans yapısının kuvvetli olması gerekiyor. O zaman başarı kendiliğinden gelecektir.

Kaşmir Halı’nın AR-GE’ye yatırımlarından bahsederek AR-GE’nin sanayi alanındaki öneminden bahsedebilir misiniz?

Gerek Kaşmir Halı olarak gerek diğer bölümlerimizde AR-GE ekiplerimiz oluşturulmuştur. AR-GE’ye önem vermemizin sebebi pazarın değişen ihtiyaçlarına göre ürünü nasıl farklı yapabiliriz, nasıl geliştirebiliriz ile alakalıdır. Sürekli bir geliştirme, iyileştirme ve inovasyon süreci içindeyiz. AR-GE,kalite ve süreç iyileştirmeleri sonsuz bir yolcuktur. AR-GE’ye yatırım yapan başarılı olur. Gelişim ve değişimi sağlamayan başarılı olamaz. AR-GE yatırımları yapmayanın sektörde rekabet gücü her geçen gün zayıflar.

Kaşmir Halı olarak Türkiye ve Dünya pazarında ihracat payı, hedefledikleriniz ve yeni projelerinizden bahseder misiniz?

Kaşmir Halı’da yurt içinde 700 civarı dağıtım noktamızda müşterilerimize hizmet ediyoruz. Çeşitli ülkelere yüksek kalitede halı ihracatı yapıyoruz. Kalitemizle, fiyatımızla ve servisimizle işimize devam ediyoruz. Kaşmir Halı’nın hizmet ağı bu şekilde devam edecek. Farklı sektörlerde projelerimiz var. Ankara’daki ilk konut projelerimiz tamamlandı. Şu anda iki projenin yapım süreci de devam ediyor. Enerji yatırımlarında da Bolu’da ki Hidro Elektrik Santrali’miz, 8 megavat enerji üretimi gerçekleştiriyor. Bir de Tokat’ta bu yıl içinde özelleştirmeden aldığımız Gül Enerji var. Bu Hidro Elektrik Santralimizde de 117 megavatlık bir enerji üretimi gerçekleştiriliyor.

Markayı korumak için ne yapmak gerekiyor?

Bunu yapmak için öncelikle işinizi çok sevmeniz gerekiyor. Sonrasında da çok çalışmanız gerekiyor. İyi niyetle ve sabırla çalışarak ve her seferinde yenilikçi bakış açısıyla üretim yaparsanız sürekli bir gelişim ve büyüme içinde olursunuz. Bu etkenler firmayı diri tutar. Yeni müşteriler, yeni pazarlar, yeni ürünler sektörde farkınızı ortaya koyar.

Holding olarak Sosyal sorumluluk projelerine önem veriyor ve özellikle eğitim kısmında yatırımlarda bulunuyorsunuz. Önümüzdeki dönemlerde düşünülen eğitim yatırımlarınız ya da sosyal sorumluluk projeleriniz var mı?

Biz bu toprakların insanıyız, burada kazandık. Kazandığımızın bir kısmını da toplumla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Hastane olsun, okul olsun, cami olsun bu yapılara çok önem veriyoruz. Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında yeni okullarımızın olacağını da söyleyebiliriz.

Sizce Gaziantep sanayileşmesi nasıl ilerliyor?

Gaziantep sanayisindeki gelişim Türkiye’nin genel gelişiminin iki katı hızlı ilerliyor. Türkiye’deki milli gelir artışına bakarsak Gaziantep sanayisinin iki katı geçtiğini görüyoruz. Gaziantep sanayisinin önü çok açık. Gaziantep’te çok önemli bir girişimcilik ruhu var, bu ruh her şehre nasip olmamıştır. Girişimcilik ruhuna sahip olmakla birlikte çok çalışkan bir yapıya sahip Gaziantep sanayicisi. Tüm bunların yanında en önemli bir özellik de sanayicinin esnek olmasıdır. Başka ülkelere baktığımızda en ufak krizde tüm firmalar ne yapacağını şaşırıyor ancak Gaziantepli sanayici böyle değil. Satacağı malı bekletmez başka şehre başka ülkeye satar. Pazarını anında kaydırabilir ve krizi avantaja dönüştürebilir.

Çalışma hayatında edindiğiniz tecrübeler ışığında genç girişimcilere ne gibi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Gençlerin iyi niyetle, dürüst bir şekilde, sabırla, çok çalışarak ve işinin en iyisini yaparak başarıya ulaşabileceklerine inanıyorum.

Ayrıca benim çocuklarıma, ekibime söylediğim bir söz vardır “yaptığınız işte gerektiğinde tüm ormanı, ağacı ya da yaprağın üzerindeki çizgileri görmelisiniz”. Kişi bunu yapabilirse hem bütün fotoğrafı hem de detaya hakim olmuş olur.

Vedat Topçuoğlu Ailesiyle nasıl vakit geçirir. İş stresini ve yoğunluğu ne ile üzerinizden atarsınız ve hobilerinizden bahsedebilir misiniz?

İşimiz dışında ailemle vakit geçirmeyi çok severim. Yoğun iş tempom içerisinde onlarla vakit geçirmeye özen gösteririm. Sağ olsun eşim de bu konuda çok özverili ve anlayışlıdır. En sevdiğim hobim ise fotoğraf tutkumdur. Bir dağa, ovaya, tatile çıkarsam yanımda mutlaka fotoğraf makinem vardır. Gördüğüm ince detayları, objeleri fotoğraflamayı çok severim özellikle manzara fotoğrafı çekmekten hoşlanırım.

Dış etkenlerden kaynaklı döviz dalgalanmalarının sektöre yansımaları nasıl oldu. Olası bir dönemde firmaların krizle nasıl mücadele etmesi gerekiyor?

Dış piyasaların da etkisi ile dövizlerde ani dalgalanmalar yaşanabiliyor. Dolayısıyla hazırlıklı olmak lazım her duruma karşı. İşletme bünyesinin güçlü olması gerekiyor. Ekonomide şimdiye kadar önemli bir aksaklık görülmedi. Türkiye olarak ekonomimiz iyi ve dayanıklı, geçmişe nazaran çok daha istikrarlıyız. Siyasi istikrarla birlikte ekonomik istikrarımız da son hızıyla devam ediyor.

İçinde bulunduğumuz yıl içinde başlatılan istihdam atağı sürecini değerlendirerek Gülsan Holding ve Kaşmir Halı olarak istihdama ne gibi bir katkı sundunuz?

Şehrin Vali’sini, belediye başkanlarını, yerel yöneticilerini kutlamak gerekiyor. İyi bir yönetimle sanayici de kendini güçlü hissediyor. Gaziantep istihdam atağında en önde gelen şehirlerden bir tanesi oldu. İstihdam atağı döneminde bir toplantı yapıldı, bize de soruldu istihdama katkı var mı diye? Biz de ülkemiz için elimizden geleni yaparak vermiş olduğumuz sözün daha üstünde bir istihdam sağladık.